Tarsus Ticaret ve Sanayi Odası tarım ve gıda krizini gündeme aldı
Tarsus Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı H. Ruhi Koçak, tarım ve gıda sektöründeki sıkıntıların derinleşmeye başladığına dikkat çekerek, ‘’Tarım ve gıda sektörü zorlu virajda. Üretim odaklı, sürdürülebilir tarım modeli şart.’’dedi.
Tarsus Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu, Meclis Başkanı Eyüphan Eyüboğlu ve Yönetim Kurulu Başkanı H. Ruhi Koçak’ın başkanlığında toplanarak tarım ve gıdada yaşanan son durumu gündeme aldı. Türkiye’nin tarımdaki en önemli üslerinden Çukurova’da sektörde yaşanan genel sıkıntıların yanı sıra son bir aydır da en büyük pazarı olan ve etkisi giderek artan Rusya-Ukrayna krizi başta olmak üzere yaşanan don olayına kadar zorlu bir virajın eşiğinde olduğuna dikkat çekildi.
Tarım, gıda sanayi, tarım makineleri ve aletleri sektörlerinde faaliyet gösteren üyeleri ile Tarsus ekonomisinde önemli yere sahip olduklarını ve bu alanlarda iştigal eden üyeleri ile yaptıkları istişareler sonuncunda da sektördeki sıkıntıların derileşmeye başladığını gördüklerini ifade eden Başkan Koçak, ‘’Sektörde daha stratejik, sürdürülebilir tarım modeline ihtiyaç olduğu daha net görülmektedir.’’diye konuştu.
Toplantıda ana hatlarıyla ifade edilen unsurlarla aşağıdaki hususlara dikkat çekildi:
‘’Tarım ve gıda yaşamımızda önemi büyük olan ve bu önemi dünyaca yaşadığımız pandemi sürecinde daha da anlaşılan bir sektördür. Bölgemiz ise tarım ve gıdada önemli bir üs konumunda olup, ülkemiz ekonomisine önemli değer katmaktadır. Son ekonomik durumların etkisiyle girdi maliyetlerindeki artıştan, tedarik zincirine kadar yaşanan sorunlara kadar sektör sıkıntılı bir süreçten geçmekte ve bu etki yaşanan yeni krizlerle daha da büyümektedir. Son günlerde yaşadığımız Rusya-Ukrayna arasındaki krizin enerji, savunma boyutunun yanı sıra ekonomik ve özellikle tarım ve gıda açısından da büyük önemi var. Rusya ile batılı devletleri karşı karşıya getiren bu kriz ülkemiz özellikle de bölgemiz tarım sektörünü etkilemiş durumdadır. Domates, narenciye başta olmak üzere Türkiye'nin ihracatta en önemli pazarı Rusya. Akdeniz Yaş Meyve ve Sebze İhracatçı Birlikleri verilerine göre 2021 yılında Rusya'ya toplam 1.4 milyon ton yaş sebze ve meyve ihracatı karşılığında 1 milyar 13 milyon dolar döviz girdisi sağlandı. Tarım ve Orman Bakanlığı Tarımsal Ekonomiyi Araştırma Enstitüsü raporlarına göre 2020-21 sezonu verilerine göre, Türkiye limon ihracatının yüzde 25'i Rusya'ya, yüzde 8'i Ukrayna'ya gerçekleştiriliyor. Taze kayısı ihracatının yüzde 50'si Rusya'ya yapılıyor. Yaş üzüm ihracatının yüzde 55'i Rusya'ya yüzde 17'si Ukrayna'ya gerçekleştiriliyor. Kiraz ihracatının yüzde 32'si, çileğin yüzde 42'si, ayvanın yüzde 28'i ve armut ihracatının yüzde 38'i Rusya'ya yapılıyor.
Tarsus özelinde baktığımızda ise örneğin geçen yıl Tarsus’tan yurt dışına en fazla yaş sebze-meyve ihraç edildi. Makine sektörünün yerini alan yaş sebze-meyve ihracatın yarısını tek başına sırtlarken, en çok ihracat yapılan ülke ise açık ara farkla Rusya oldu. Akdeniz İhracatçı Birlikleri’nden (AKİB) alınan istatistikî verilere göre, Tarsus’tan geçen yıl toplamda 159 milyon 795 bin dolarlık ihracat yapıldı. Bir önceki yılda 34 milyon dolar ihracat yapılan Rusya’ya 2020’de gerçekleştirilen ihracat 56 milyon dolara ulaştı. İhracatta başı çeken Rusya’yı Irak, Ukrayna, Almanya, Suriye ve İran takip etti. Bir önceki yılda ilk 5’te yer alamayan Ukrayna bu kez listeye 3’üncü sıra olarak yerleşti. Sektör bazında incelendiğinde ihracatın yarısını yaş sebze-meyve aldı. Bir önceki yılda makine sektöründen daha fazla ihracat yapılmış ve makine birinciliğe yerleşmişti. Şimdi ise yaş sebze-meyve en fazla ihracat yapılan sektör olurken bunu makine ve aksesuarları sektörü (inşaat ve madencilikte kullanılan makineler, aksesuarlar ve parçaları), kimya kauçuk, kimya eczacılık ürünleri, hububat, bakliyat ve yağlı tohumlar takip etti. Dolayısıyla bölge için önemli olan her iki pazar bölge için önemli konumda. Belirsizlik ortamı, sürdürülebilir ve istikrarlı bir ortam olmayışından kaynaklı olarak sıkıntılar mevcut ve çiftçi önünü görememekte zorlanıyor. Daha stratejik, sürdürülebilir tarımsal politikalara ihtiyaç olduğu daha ne görülmektedir.’’