Bin bilsen de bir bilene sor
Onur Balcı
Mahir o dur ki! Bileni bilir.
mersinceride.com - Seçimlerden önce Vahap Seçer, Büyükşehir Belediye Meclisinde önceki dönem Anamur Belediye Başkanı Hidayet Kılıç'a aynen şöyle bir ifade de bulundu. "Sen önümüzdeki dönem zaten yoksun"
Vahap Başkan ne kadar da ileri görüşlüymüş. Gerçekten yok oldu. Anamur Belediyesini kaybetti.
Ben de şahsen Hilton Otel'de önceki dönem Silifke Belediye Başkanı Sadık Bey'e; "Başkanım durumunuz iyi değil. Kaybediyorsunuz." demiştim. Başkan Bey'de bana bişey olmaz demişti.
Görev süresince müdürleri dışında kendiyle görüşme te pek mümkün olmamıştı.
Bir hikayeyle bağlayalım konuyu.
Asalet
Vaktiyle büyük bir memleketin başında adaletle hükmeden bir sultan varmış. Bu sultan, halkının dertlerini dinler, mazlumun feryadına kulak verirmiş. Fakat bir gün, tebaasından biri ağır bir suç işler. Sarayın divanında mesele büyür, mesele konuşulur.
Sultan, huzurundaki vezirlerine döner:
— Bu adam ne ceza ile cezalandırılsın? der.
İlk vezir öne çıkar. Kaşlarını çatar, sesi tok:
— Sultanım, bu adamı kuşbaşı yapalım. Öyle bir ibret olsun ki gören bir daha suç işlemeye korksun!
İkinci vezir, başını sallar, daha da ileri gider:
— Hayır hünkârım, bu kişi memlekete ihanet etmiştir. Derisini yüzmek gerekir. Cezası canına olsun!
Sarayın sessizliğini üçüncü vezirin sesi deler:
— Sultanım, affetmek büyüklüktendir. Suçluyu bağışlamak en büyük adalettir. Affediniz ki devletin yüceliği belli olsun.
Sultan düşüncelere dalar, sözlerin tartısını yaparken, bir anda sarayın içini ışık kaplar. Herkesin gözü kamaşır. Ansızın biri belirir: Hızır aleyhisselam’dır bu.
Yaklaşır ve der ki:
— Ey adil sultan, bu söz söyleyen vezirlerin her biri farklı yerden gelmiştir. İlki, yani kuşbaşı yapan, saray aşçıbaşının oğludur. Babası gibi ete biçim vermeye alışmış; ondan ötürü öyle söyledi. Hileyle vezir olmuştur.
— İkincisi, derisini yüzmek isteyen, kasapbaşının oğludur. Eli bıçağa alışkındır; o da hileyle makam bulmuştur.
— Fakat üçüncüsü, yani affı teklif eden... İşte o, gerçek bir vezirin oğludur. Asalet soydan gelir ama merhamet kalpten doğar. O asil bir vezirdir. Bu yüzden affı diledi.
Bunu der de bir anda gözden kaybolur.
Sultan başını öne eğer, sonra tebessümle doğrulur:
— Hakiki vezir, sadece aklıyla değil kalbiyle hükmedendir. Suçlu affolundu!
Rabbim asil insanlarla karşılaştırsın.